Yurtlar Üniversiteler Harita Ücretsiz İlan Ver

Türkiye PISA’da Sınıfta Kaldı

Türkiye PISA’da Sınıfta Kaldı

OECD, PISA 2015 sonuçlarını açıkladı. Türkiye 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin matematik, fen bilimleri ve okumada teste alındığı sınavda 2012’deki sınava göre önemli sıra kayıpları yaşadı.

OECD, PISA 2015 sonuçlarını açıkladı. Türkiye 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin matematik, fen bilimleri ve okumada teste alındığı sınavda 2012’deki sınava göre önemli sıra kayıpları yaşadı. Türkiye’de 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin yüzde 31.2’si matematik, fen bilimleri ve okuma ortalamasında çok düşük düzeyde performans gösterdi. Bu oran listenin üst sıralarında yer alan ülkelerdeyse yüzde 10’un üzerine geçmiyor.

72 ülkeden 540 bin öğrencinin katıldığı PISA 2015 sonuçlarına göre Türkiye matematikte 420 puanla 49’uncu sırada yer aldı. Fen bilimlerinde ise 425 puanla 52’nci olan Türkiye okumada 428 puanla ancak 50’nci oldu. Türkiye böylelikle 3 yıl önceki PISA 2012’ye göre 10 sıraya varan kayıplar yaşarken, OECD ortalamasının oldukça altında kaldı.

SİNGAPUR’U KİMSE TUTAMIYOR

Geçen günlerde açıklanan TIMSS 2015’te 4 ve 8’inci sınıf düzeyinde matematik ve fen bilimleri alanında açık ara puan farkıyla birinciliği kimseye bırakmayan, Singapur PISA 2015’te 3 yıl öncesinin şampiyonu Şanghay’ın önüne geçerek üç alanda dünyanın en iyisi oldu. Japonya, Finlandiya ve Kanada’da yüksek performans gösteren ülkeler arasında yer aldı. Avrupa’nın gelişmiş ekonomileri İngiltere, Almanya ve Fransa ise genel olarak PISA 2012’ye göre konumlarını korudu.

PISA 2012’YE GÖRE BÜYÜK DÜŞÜŞ

Türkiye 2012’de matematikte 44’üncü sıradayken 2015’te 49’a geriledi. Fen bilimleri ve okuma alanında ise 9 sıra ile en büyük kayıp yaşandı. PISA 2012’de fen bilimlerinde 43’üncü olan Türkiye, 2015’te 52’nci sıraya, okumada ise 41’den 50’ye düştü. Türkiye böylelikle PISA 2012’deki kazanımlarının pek çoğunu kaybetmiş oldu.

ÖĞRENCİLERİN ÜÇTE BİRİ DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERDİ

72 ülke içerisinde Türkiye düşük performanslı öğrencilerinin oranıyla da dikkat çekti. Türkiye’de 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin 31.2’si matematik, fen bilimleri ve okuma ortalamasında çok düşük düzeyde performans gösterdi. Bu oran listenin üst sıralarında yer alan ülkelerdeyse yüzde 10’un üzerine geçmiyor.

PISA SINAVI NEDİR?

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) OECD tarafından 15 yaş düzeyindeki öğrencilere uygulanan test ve anket çalışmalarından oluşuyor. Öğrencilere matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarından sorular yöneltiliyor. PISA 2015’e ise 72 ülkeden toplamda 540 bin öğrenci katıldı. PISA 2000 yılından beri her 3 yılda bir yapılıyor, sonuçlarsa ertesi yıl açıklanıyor.

İşte uzmanlara göre PISA’da dökülmemizin nedenleri

Uluslararası Değerlendirme Programı (PISA)’nda Türk öğrencilerin tam anlamıyla dökülmesinin sebepleri genel görüşe göre şöyle: 4+4+4 sistemi, TEOG odaklı eğitim ve öğretmen gelişimindeki sorunlar…

EKONOMİK Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD)’nın üç yılda bir üye ülkelerdeki eğitim sistemini değerlendirdiği (PISA) Uluslararası Değerlendirme Programı’nın 2015 yılı sonuçlarında Türk öğrencilerin matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarında tam anlamıyla dökülmelerini uzmanlara sorduk. Birçok eğitim uzmanı, bu kötü karnenin nedenleri olarak, özellikle 2012 yılı sonrası Türk eğitim sisteminde yapılan değişiklikleri gösteriyor. Bunlar arasında liselerin zorunlu olmasıyla daha çok öğrencinin eğitime katılmasını, 4+4+4 eğitim sistemine geçişi, TEOG odaklı sınav anlayışının PISA ile uyuşmamasını gösteriyorlar.

Batuhan Aydagül (Eğitim Reformu Girişimi Direktörü): “PISA 2012’ye göre 4 etken görüyorum. Birincisi 4+4+4 sistemine geçiş. PISA sınavına giren öğrenciler 4 yılın ikisini bu sistemde okudu. İkincisi 2012’de zorunlu eğitime lise de alındı. Daha çok öğrenci, dezavantajlılar da dahil eğitime katıldı. Üçüncüsü PISA 2015’te öğrencilerin ortaokul düzeyinde TEOG’a yönelik eğitim alması. PISA ile TEOG’un ölçtüğü beceri ve yeterlilikler çok farklı. Öğretmenlere destek çok önemli. Atama ve rotasyon gibi uygulamalar onları oldukça etkiledi.”

Prof. Dr. Emin Karip (TEDMEM Direktörü, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Eski Başkanı): “İki husus öne çıkıyor. Üst dilimde yani 5’inci seviye ve üzerindeki öğrenci oranının düşmesi ciddi sorun. İkincisi, asgari yeterlik düzeyi kabul edilen 2’nci düzeyin altındaki öğrenci oranının artması. Öğrenme eko-sisteminde derin bir bozulmaya işaret eden bir performans düşüşü var.”

Yurtlar Evimiz